DİSTOPYA
 |
yapılması gereken |
Distopya Ütopyanın antitezi olarak ileri sürülmüş bir
kavramdır. Karanlık gelecek tasvirleri hep distopya kavramı altında hayat
bulur. Toplum bununla beslenen kitapları, filmleri sever. Bu tip bir geleceğin
uzakta olmasına şükreder. Herşeye rağmen ütopik bir gelecek hayaliyle
umutlarını yeşertir. Dün saat 18-18.30 sıralarında mecidiköyden zincirlikuyuya
yürürken İstanbulda, korktuğumuz distopyanın aslında çoktan gerçekleşmiş
olduğunu fark ettim. Eski Ali Sami Yen stadyumunun yerinde ağdalı ve vaadeden reklam
tabelalarının ardında yükselen Quasar rezidansı gökyüzüne ilerlerken mutsuz
orta sınıf otobüslerin ve servislerin içinde şehrin dışındaki gettolarına doğru
ilerliyordu. Çünkü her geçen gün hakim sınıf orta sınıfı yavaş yavaş şehrin
dışında bulunan gettolara atmayı başardı. Onlara bu bölgelerde niteliksiz ama
pahalı evler yaptılar ve yüksek meblağlarla sisteme borçlandırdılar. Orta
sınıfı suçlayamam. Onlara da bu hayatta tutunacak bir dal lazımdı ve İstanbulda
bir şeye sahip olabilmeyi çıkış yolu
olarak gördüler. Bu noktada orta sınıf olmak aslında alt gelir grubuna dahil
olan bir grup olmaktan çok daha zor ve acı. Çünkü eğitimsiz ve düşük gelirli
bir birey önünü görür ve potansiyelsizdir. Hayatı planlı ve mütevazidir. Hayatını
kolaylaştırmaya yönelik hamleler yapar ve aslında ömür boyu sistemin kölesi
olmasına rağmen nispeten rahat eder. Az şeye sahiptir dolayısıyla hayatındaki
dalgalanmalar çok risk taşımaz. Oysa orta sınıf her zaman umutla doludur.
Potansiyeli vardır. İyi eğitimli olduğunu düşünür. Fakat çoktan tuzağa düşmüş, geleceğini
birçok temel ihtiyaç için şimdiden taahhüt etmiştir. Sürekli borç öder ve üst
sınıfın yerini alamayacak kadar meşguldür. Her gün tıpış tıpış sadece
çalışmasına izin verildiği alandan kilometrelerce uzaktaki gettosuna gider. Quasarın
reklamlarını her akşam iş çıkışında okur, m2 fiyatının 6000 dolardan
başladığını görür ve ülkesindeki inşaat teknolojisiyle gururlanır. Aslında
amansız bir öğütücünün tam ortasındadır. Ama verdiği sözler, hissetmesine
rağmen bu sistemi distopya olarak nitelemesini engeller. Akşam şirin evinde 3
saatlik dizi maratonu onu beklemektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder