12 Haziran 2011

Erdoğan İstikrarı

Bugün AKP seçimlerden tekrar büyük bir zaferle ayrıldı. % 50 gibi ezici bir oran ve 325 milletvekiliyle meclisi gene fethetti. Kimileri istikrar istedi, kimleri de yeterince sağlam bir rakip göremedi. Diğerlerinin ülkeyi yönetecegine inanmadı. Peki bu kadar üstüste tek başına iktidar olacak kadar oy alan bir lider ne hisseder? Ve seçim sonuçları onun için ne ifade eder? Tek bir sözcük: AKLANMA
Bunca zaman insanların tepki gösterdiği tüm olumsuzluklar karşısında aklandıklarını düşünüyorlar. Çünkü her seferinde yaptıklarının olumsuzluğuna dair hiçbir işaret almadılar. Dikta ettikleri herşey bir seçimde daha destek gördü. Recep Tayyip Erdoğan gücünü her geçen gün arttırıyor. Ve parlamentoyu es geçip tek başına daha radikal kararlar almaya başlayacak. Çünkü seçmenin kendisine ve onun iradesine oy verdiğini düşünüyor. Aldığı kararların desteklendiğine emin olamasa da en azından çok tepki çekmediğini her seçimde tespit ediyor. Bu onu iradesini bağımsız kullanma yolunda daha da kararlı hale getiriyor. Dolayısıyla korkulması gereken aslında AKP değil lider sıfatındaki ve tüm ülke için karar veren tek bir adamın varlığı. İnsanları bu korkutmalı. Demokrasi denen zırva ne kadar içi boşaltılmış olsa da tek adam iradesi çok daha korkunç. İnsanlar sadece canı acıdığı zaman bu gerçeği görecekler. Şu andaki rutine sarılma duygusu insanları rahatlatıyor. Dikta henüz onların topraklarına uğramamış. Bu ülkede bir sınav skandalı yaşandı ortada tek bir sorumlu bile yok. ÖSYM başkanı görevine devam etse kim itiraz edecek? Ortada ülkenin yarısının oyunu almış tam yetkili bir iktidar var. Bu bir parti iktidarı değil. Kişi iktidarı. RTE istemeden ÖSYM başkanı istese istifa bile edemez. Bunun nasıl bir irade ve kudret olduğunu siz düşünün. Bu ülkede birisi inanılmaz derecede güçleniyor. Bu gücün bir sınırı yok. Recep Tayyip Erdoğanın yetkilerinin artacağı meclisi baypass eden bir referandum yapılsa Erdoğan aynı gün bir süper yetkili başkana dönüşür. Yapmamasının tek nedeni meclisin aslında kendisinin gölgesinden ibaret olması.
İnsanları işte bu güç korkutmalı.

9 Haziran 2011

BARNEY'S VERSİON

Düşüncesizce aşık olmak. Uzayda salınırken bir gezegenin çekim alanına girmek ve hızla atmosfere dalmak. Sürtünme belki tüm derini yok edecek ama derin bir nefes çekebileceksin. İçine neyi çektiğini bile anlayamayacaksın. Belki alışık olmadığın bir hava ciğerlerini yakacak. Ama sonuna kadar ciğerlerini dolduracaksın.Gözlerin belli belirsiz onu görecek. Onu arzulayıp hayatını onunla doldurmak isteyeceksin. Her nereye bakarsan bak onu görmek isteyeceksin. Şanslıysan yalnız olacak ve şanslıysan o da seni sevecek. Hayatı onunla doldururken onun yokluğunun sana yaşatacağı boşluğu hesaplayamayacaksın. Ve ilk hatanda onu kaybettiğinde yokluğu seni yok edecek. Zihnini kaybedip olmayan bir hayatta akılda tutmaya değecek birşey bulamayacaksın. Ve o koskoca hayatta yaşadığın en güzel anların sana şimdi acı vermesi katlanılmaz olacak. Boşluk, anlamsızlık seni duraklatacak. Zihnin hatırlamayı kesecek.