26 Nisan 2011

DOĞU İZLENİMLERİ

Gün-1
ERZURUM
Sabah uçaktan indiğimde beklediğimin aksine ılıman bir hava vardı.Şehri sabunlu dev bir süngerle temizlemeyi hayal ettim.Havanın kasvetinden olsa gerek herşey bana kirli görünüyordu.Alışık olmadığım bir ufuk algılaması vardı.Uzun boş düzlükler ve masalsı görüntüsüyle kaçkar dağları karşımızda uzanıyordu.Bulutlar zirveyi gizliyordu.Hemen arkasında Rize var dediklerinde mesafe algılamam allak bullak oldu.Sıkışık kentlerde böyle uzun algılamalar pek yaşanmaz.

İşimizi bitirdikten sonra yediğim en lezzetli eti bu kentte tattım.Meşhur Cağ Kebabı.Bir yiyeceği lezzetli yapanın kullanılan malzeme olduğunu orda anladım.İyi teknik ancak iyi malzemeyle bir araya gelince güzel sonuç veriyor.Bilmeyenler için Cağ Kebabı yağlı kuzu budundan hazırlanan yatık döner şeklinde odun ateşinde pişirilip şişlerle servis ediliyor.Lavaş ekmeğiyle yeniyor.Erzurum anavatanı.Yediğin en lezzetli etti diyebilirim.


Erzurumda çok etkileyici bir yapıyı da gezme fırsatı buldum.Bir Anadolu Selçuklu yapısı olan Çifte Minareli Medrese.Genel de bu tip yerlerden sıkılacağımı düşünürüm.Ama içeri girdiğimde çok etkilendim.Muazzam taş oymacılığı karşısında büyülendim.İç avlulu yapı içte iki katlı öğrenci odalarıyla çevrili bir yapı.Ama işlevinin yanında ruhani bir çekiciliği var.Müslümanlıkla ilgili motiflerden çok orta asya motifleri yapıya hakim.Meşhur çift başlı kartal buna örnek.Gücü ve ölümsüzlüğü simgeliyor.Lakin bakım berbat.Heryerden ne işe yaradığı belli olmayan kablolar geçiyor.Girişe çivilerle kermes ilanları asılmış.Bu çiviler yapının yüzeyine çakılmış.Yapı harap durumda.Yani işletme tam anlamıyla skandal.

Palandökene de çıktım.Bölgeye Polat otelleri hakim.Pist az ve oldukça dik.Kar kalitesinden pek anlamam gerçi.Tepeler çırılçıplak tek bir ağaç yok.Yani çamların arasından kayma hayalleriniz olmasın.Kar eriyince oldukça üzücü bir çıplaklık oluşuyor.Üniversiad sayesinde bir kaç özel tesis yapılmış o kadar.Ama kimse bölgede bir olimpiyat yapıldığını iddia edemez.Kar makineleri başıboş.Yükleyip hurdaya satsak kimse ne yapıyorsun kardeşim demez.Şaşırdık.

Üniversiad için yapılan uzun atlama tesislerini de gördük.Kulenin üstünde kafeler var.Ama haftaiçi asansörler çalışmadığı için merdivenlerden çıkıp yapılan olimpiyatların hakkını vermek zorunda kalıyorsunuz.Yapı işçiliği tam bir rezalet.Müteahhit işi yetiştirmek için bütün imalatları yalayıp yalayıp yapıştırmış gibi.Verilen paralara yazık.Kule mimarisi zaten ilkokulda ödül kazanan 1.sınıf öğrenci resmi kıvamında.Kötü işçilik te bu hamlığı perçinlemiş.

Erzurumda içki içmek ve sohbet etmek için yer bulmak ta biraz güç.Ama az da olsa güzel bir kaç yer var. Öğretmenevinde kalmanızı tavsiye ederim.Dışarda misafir aldıkları gibi hem temiz hem makul fiyatlı bir konaklama tercihi olacaktır.